28 Şubat 2015 Cumartesi

Deniz...


O gün bir ağırlık hissediyordu üstünde. Koca bir hayat yük olup binmiş gibiydi üstüne. 16.sigarasını içiyordu. 16 yıl daha yaşlanmış gibiydi hisleri. Her içişte daha bir küle dönüşüyordu geleceği, daha bir tutsak oluyordu üflediği duman. İçine çektiği her nefeste eridiğini hissediyordu. Hücrenin soğuk duvarlarında birer pas olmuştu zincirleri. Zincirlerin her bağında anıları bileklerini kanatıyordu. Kan revan içinde kalmıştı bile yaşatamadığı devrimlerin düşlerinde. Beyni dipsiz kuyularda yanıt arıyordu.
    Neden?
 Kocaman simsiyah bulutlar içinde bugüne kadar yaptıklarını düşünüyordu. Zırh gibi kapı açılmıştı o an bunları yine aklından geçirirken. Hemen o anda ailesi gelmişti aklına. Bırakacağı tek şey olacaktı onlara kalan bu 4 sigara. İyice buruşturdu paketi yaşanacakmışçasına. İçmiş ve bitirmiş, yenisi cebinde hissini verdi o muşambaya. Sigara öldürmüş olsundu onu. Öyle düşünmek istedi. Açtığı zihinler değil, çektiği dumanlar bitirsindi hayatını. Yavaşça doğrulup kalktı belki yerinden. Ağır ağır attığı her adımı sayarak yaşattı geçmişini.  Onun adını haykıranları yaşatarak adımlarında. Yürüdü ölümün soğuk idamına o gün. Yavaşça. Korkmadı. Sadece bu kadar kolay olmamalıydı belki yitmek.
Son bir nefes daha çekti.
Ölüyordu...
Nefeslerde...
Yarınlarda...

Bu resmi bana gösteren Buket'e çok teşekkürler...
Doğum günün kutlu olsun Deniz Gezmiş !

11 Şubat 2015 Çarşamba

PARIS


PARIS

 
 
 
 - İz -

Bir ayak izi daha karışmıştı toprağın nemli kiline
zeminlerde sarsılan bedenlere inat
taban oluyordu tüm ruhların
gerçek miydi, iz mi..  taşıyamıyordu bu yer
sanki ikiye bölmüştü küreyi
anlayamıyordu
neredeydi
izlerin altında camlardan çıkan cinler misali
bir bir ağzına doluşuyordu toprağın nemli hisleri
yine birinin ayağında
tavan bulmuştu bu ruh
şu iz..
kime aitti.
şu beden neredeydi
şu ruh kimin gölgesinde dans etmişti
küre bir gün bölünecekti
hisler nemle uçup gidecek
yerin dibinde yerin göğünde
birinin ayak izlerinde
yitip gidecek, bitecekti

seslen istediğin rüzgarına
kendinle alma ama şu gövdeni de...
bırak hangi ruhsa girsin
yaşlansın nemli toprağın gövdesinde
seni sende buldursun yine...
iz yapsın.
iz kalsın...